ORTAK DEĞER YARATMA (CSV) NEDİR?

“Ortak değer yaratmak” terimi ne anlama geliyor?

CSV (Creating Shared Value) Türkçe çevirisi ile “Ortak Değer Yaratmak”, şirketlerin fayda sağlama için kullanabileceği bir stratejidir. Nitekim bu strateji, geleceğin pazarını geliştirmenin yanı sıra ekonomileri, piyasaları, toplulukları ve kurumsal kasaları da güçlendiriyor. Öte yandan terimin “kurumsal sosyal sorumluluk” (Corporate Social Responsibility – CSR) ifadesiyle, daha da kötüsü servetin yeniden dağılımı (redistributing wealth) fikriyle karıştırılma riski var. Bu kafa karışıklığının önüne geçmek için, CSV’yi görselleştirerek açıklayan videoyu aşağıda bulabilirsiniz.

What is 'Creating Shared Value'? It's a powerful tool for companies introduced via Harvard Business Review articles by Michael Porter and Mark Kramer.

Yeni bir terim, CSR ya da sürdürülebilirlik alanının ihtiyacı olan son şeylerden biri olabilir. Yeni terimler üretilmesi ile ilgili yazılmış iyi bir makale var, şuradan erişebilirsiniz.

Çünkü artık kurumların toplum için sağladığı faydaya verilen yeni bir terim var: Ortak değer yaratmak (CSV).

Gerçi kurumsal insanlar, akademisyenler ve sosyal medya uzmanları dahi CSR ve CSV kavramlarını anlamakta zorlanıyor. CSV şirketleri toplumsal ve çevresel meselelere karşı farklı düşünmeye itebilecek güçlü bir kavram. Nitekim Nestlé gibi dev şirketler, çalışmalarında CSV’nin kavramsal çerçevesini kullanmaya başladı.

Kavramın gerekliliklerini anlamak ne kadar önemliyse, CSV’yi bize kimin tanıttığının farkına varmak da eşit derecede önemli.

Ortak değer yaratmak, ilk defa Harvard hocalarından Michael Porter ve Mark Kramer’ın yazdıkları bir makalede dillendirildi. Yazarlar CSV’yi 2006’da Harvard Business Review’da yayımlanan bir makalede ilk kez ortaya koydu, Ocak 2011’de yazdıkları takip makalesinde ise ayrıntılarına girdi.

rekabet.png

Bir sektörün rekabetçiliğini ve cazibesini anlamak için kullanılan “Beş Güç” analiz modelini yaratan Porter, kurumsal strateji alanında bir efsane. SWOT analizin eksikliklerine bir tepki olarak doğan modelin görselini solda bulabilirsiniz.

Mark Kramer da stratejik hayırseverliği geliştiren önemli bir isim. Yazdığı makaleler ve kitaplarla “para vermenin toplumsal bir sorunu çözmek olmadığı” fikrini oluşturdu. Bu da şirketlerin ve vakıfların hayırseverlik hedefleriyle ve stratejileriyle, ayrıca bu hedeflere ulaşırken kullandıkları sistemlerin ve süreçlerin uygulanmasıyla ilgili düşüncelerini değiştirmelerinde önemli bir rol oynadı.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, CSR (Kurumsal Sosyal Sorumluluk) hayırseverlikten epey farklı. Bu CSV (Ortak Değer Yaratma) için de geçerli, Porter ve Kramer da bu ayrımı net bir biçimde ortaya koyuyor.

CSV servetin yeniden dağılımı ile karıştırılmamalı. Aksine, CSV ekonomilerin, piyasaların, şirketlerin ve toplulukların, işletmelerin ve diğer herkesin uzun vadede faydasına olacak şekilde büyümesinin bir yolu.

Şirketiniz için şu soruları sorabilirsiniz:

  • Kuruluşunuz yenilikçi olmak için bu çerçeveyi kullanabilir mi?

  • Yeni pazarlara erişebilir ya da zaten çalıştığınız pazarları genişletebilir mi?

  • Şirketiniz artan üretkenlik aracılığıyla maliyet tasarrufu yaparak avantaj sağlamanın farklı yollarını aramalı mı?

  • Hizmetlerin yetersiz olduğu bir pazarı işletmeye başlamak için geliştirmeniz gereken en iyi ürün hangisi?

Kaynak: Forbes, What is 'Creating Shared Value'?

Previous
Previous

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUĞUN (KSS) ROLÜNÜ TEKRAR DÜŞÜNMEK

Next
Next

DÜNYAYI DEĞİŞTİREN İŞLETMELER