KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUĞUN (KSS) ROLÜNÜ TEKRAR DÜŞÜNMEK

Yoksulluğun Azaltılmasında Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Rolünü Yeniden Düşünmek

Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS veya İngilizce kısaltmasıyla CSR), uzun yıllardır uluslararası kalkınmada bir yoksulluğu azaltma stratejisi olarak kullanılmaktadır. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara, toplum hizmeti kuruluşlarına, topluluk projelerine doğrudan finansman şeklinde ve kâr amacı gütmeyenlere ve yetersiz hizmet alan nüfuslara ürün ve hizmetlerin ayni bağışları sağlanarak kullanılabilir.

Peki, yoksulluğu azaltmak için kullanılacak en iyi strateji kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) mudur?

Kurumsal Sosyal Sorumluluktan Ortak Değer Yaratmaya doğru bir dil değişikliği

Kurumsal sosyal sorumluluk, yoksulluğun azaltılmasında önemli bir role sahip olsa da, kullanılan dilde şimdi ince bir değişiklik görüyoruz. Çoğu kuruluş, kurumsal sosyal sorumluluk açısından konuşurken ortak değer yaratma (veya CSV) adı verilen yeni bir kavramdan bahsediliyor. "Ortak değer yaratma" (CSV) terimi, Michael Porter ve Mark Kramer tarafından geliştirilmiştir.

İki terim de yaratılan değerin seviyesiyle bir bütün olarak tanımlanabilir. Bütünün bir tarafında yalnızca şirket kârına odaklanan CSR’nin olduğunu düşünün. Buna karşılık diğer tarafta da şirket stratejisine dahil edilen kâr dengesi ve toplumsal hedeflerin olduğu CSV var.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk (Corporate Social Responsibility) ile Ortak Değer Yaratma (Creating Shared Value) karşılaştırmasını farklı perspektiflerden aşağıda bulabilirsiniz.

Kaynak: Porter, M. E., & Kramer, M. R. (2011). The big idea: creating shared value [Büyük fikir: ortak değer yaratmak]. Harvard Business Review, 89 (1), 2.